“Olayların nasıl böyle bir hal aldığını kesin bir biçimde bilmek, belli bir eminlikle ilk olarak şu oldu, sonra o buna ve sonra şuna yol açtı ve bu noktaya geldik demek zor. Anlar parmaklarım arasından kayıp gidiyor. Bunları kendi kendime hikâye ettiğim zamanlarda bile bastırdığım şeylerin, hatırlamayı unuttuğum şeylerin yankısını duyabiliyorum, bu da anlatımı, hiç istemedem de epey zorlaştırıyor. Fakat bir şeyler söylemek mümkün ve ben de tanıklık ettiğim, bir parçası olduğum, sonu ve başlangıcı benden öteye uzanan bu küçük duygusal oyunların hesabını verme, muhasebesini yapma arzusu duyuyorum. Bunun soylu bir arzu olduğunu düşünmüyorum. Yani, açıklamak için can attığım büyük bir hakikate vakıf değilim ya da çağımızı ve içinde bulunduğumuz koşulları aydınlatacak ibret verici bir olay gelmedi başıma. Ama bir şeyler yaşadım, evet, yaşadım. Burası o kadar farklı ki sanki bir hayatı bitirmişim ve şimdi başka bir hayat yaşıyorum. Bu yüzden belki kendime bir ara başka bir yerde başka bir hayatım olduğunu ama bunun artık geride kaldığını söyleyebilirim. Bununla birlikte eski hayatımın önümden ve ardımdan coşkun bir biçimde, gürül gürül, sapasağlam aktığını biliyorum. Zamanım var ve zamanın ellerindeyim, dolayısıyla kendimi de açıklayabilirim. Er ya da geç buna geleceğiz.”
Deniz Kenarında, Abdulrazak Gürnah
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder